yağmur bastırdı birden
böldü geceyi ikiye
çıngıraklı karanlığı, uluyan köpekleri
çöp kamyonlarını böldü
paslı ağzı gibi günahkar bir uçurumun
yarıldı şehrin yıldızsız göğü
yuttu dehşetli bir çığlıkla
başıboş ambulansları,
mızıkçı sokak lambalarını,
uyuyan serçeleri
yağmur bastırdı birden
saçaklara sığınan bir hıçkırık
söktü şirazesini kuytu ömrümüzün
söndürdü ateşini şimdiye duyulan özlemin
oysa deniz suyuyla beslenen bir acıymış bu
öyle diyor bilmiş bir seferi
derken ibrişimli düşleri çözüldü yarının
açıldı şehrin erselik gözleri
yağmur bastırdı birden
ölü bir yılan derisini andıran asfalttan
yıkadı hüzzam kınasını sokakların
bir fener ustası "bitti" dediyse de
- gördüm, bitti
sarhoş bir sandalcı hükmü verdi
nicedir güneşle aydınlanmayan gece
işte böyle bir yağmurla dindi
11 Ocak 2018
Ankara